
Orta Asya’nın siyasi haritasını yeniden çizen, Türk tarihindeki en kritik geçiş dönemlerinden birinin merkezinde yer alan Karluk Kağanlığı, kökenleri Göktürk Kağanlığı’nın kuruluş yıllarına dayanan, güçlü bir Türk boyları konfederasyonudur. Bu grup ilk başta “Üç Karluk” olarak adlandırıldı ve Batı Türk Kağanlığı’nın askeri ve idari yapısı için çok önemliydi. Ancak 8. yüzyılın ortalarında, siyasetin istikrarsızlaştığı ve Karluklar arasında yoğun çatışmaların yaşandığı bir dönemde akıllıca bir hamle yaparak bağımsız olmaya çalıştılar. 744 yılında Uygur ve Basmil kabileleriyle güçlerini birleştirerek İkinci Türk Kağanlığı’nın yıkılmasına yardımcı oldular. Bu olay, Karlukların diğerlerinden ayrı, kendilerine ait bir siyasi kimlik oluşturmalarının ilk adımıydı. Uygurlar, Moğolistan’da kendi hanlıklarını kurdular. Karluklar daha sonra batıya, Seyhun ve İli nehirleri arasındaki verimli topraklara, yani günümüzde Yedi Sular (Semirechye) olarak bilinen yere taşındılar ve kendi devletleri olan Karluk Yabgu’yu kurdular. Bu taşınma ve yeni bir devlet kurma süreci, Karluklar için hem coğrafi hem de kültürel ve siyasi açıdan yeni bir evrimi beraberinde getirdi. Bu süreç, daha sonra Orta Asya’nın İslamlaşması ve Türkleşmesinde çok önemli bir rol oynayacak olan güçlü Karluk Kağanlığı’nın kurulmasına zemin hazırladı.

Karlukların bağımsız bir güç haline gelmesinin en önemli nedeni, bölgedeki jeopolitik güç dengesindeki hızlı değişimdi. Göktürk Kağanlığı dağılınca, doğuda Uygurlar, batıda ise Karluklar güçlendi. Karlukların Yedi Sular bölgesine taşınması, onları yalnızca doğudan gelen Uygur baskısından kurtarmakla kalmadı, aynı zamanda onları iki büyük batı medeniyeti olan Arap Halifeliği (Emevi/Abbasi) ve Çin’in Tang Hanedanlığı ile doğrudan rekabete soktu.
Bu karmaşık siyasi ortamda, 751’deki Talas Muharebesi, Karluk Kağanlığı’nın geleceği için en önemli olaydı. Karluklar, Tang ordularının Orta Asya’da daha fazla güç kazanmak ve Batı Türgiş topraklarını ele geçirmek için batıya doğru hareket etmesinden endişe duyuyorlardı. Çatışma, günümüzde Kırgızistan ve Kazakistan sınırı olan Talas Nehri yakınlarında gerçekleşti. Çok önemli bir noktada Karluklar taraf değiştirerek Abbasiler’e katıldı ve Çin ordusuna arkadan saldırdı. Bu stratejik darbe, Çin’in kaybetmesine ve Orta Asya’dan çekilmesine neden oldu.

Talas Muharabesi, Karluk Kağanlığı üzerinde büyük bir etki yarattı:
Bu zaferin ardından Karluk Yabguları, Batı Türkistan’ın tartışmasız hakimi haline geldi ve bu bölgedeki siyasi varlıklarını sağlamlaştırdı.

Karluk Devleti, başlangıçta askeri liderlerinin taşıdığı “Yabgu” unvanı ile yönetiliyordu; bu unvan, Göktürk ve Türgiş geleneğinden geliyordu ve kağandan sonraki en yüksek idari makamı temsil ediyordu. Devletin başkenti genellikle Balasagun veya Taraz gibi stratejik şehirlerdi. Karluk yöneticileri, uzun süre geleneksel Türk inançlarına bağlı kalsalar da, Talas Savaşı’ndan sonra yoğunlaşan ticari ve kültürel ilişkiler neticesinde İslamiyet ile tanıştılar.
9. yüzyılın sonlarından itibaren, özellikle Samanilerle olan yakınlık ve ticari etkileşimler nedeniyle Karluk boyları arasında İslamiyet yayılmaya başladı. Bu süreç, Karlukların merkezi otoritesinin, 10. yüzyılın ortalarında İslam’ı resmi din haline getiren bir hanedanlığa dönüşmesine yol açtı. Karluk lideri, Müslüman olduktan sonra (yaklaşık 940) adını Abdülkerim Satuk Buğra Han olarak değiştirdi ve devletin çalışma biçimini İslami düşüncelere uyacak şekilde değiştirdi. Bu değişiklikle Karluk Devleti, Türk-İslam tarihindeki ilk büyük devletlerden biri olan Karahanlılar olarak anılmaya başlandı. Karluk aristokrasisi bu hanedanın temelini oluşturduğundan, Karluk Kağanlığı’nın siyasi ve kültürel mirası yeni ve daha güçlü bir İslami kimlikle yaşamaya devam etti. Karahanlılar Devleti, tüm Türkistan’a hükmetti ve İslam sanatlarını, bilimlerini ve edebiyatını destekleyen büyük bir medeniyet inşa etti. Bu değişim, Türkistan’ın etnik ve dini kimliği üzerinde kalıcı bir etki yarattı. Karluk Kağanlığı, bu önemli değişimin arkasındaki en önemli güçlerden biriydi.
Karluk Kağanlığı: Orta Asya’da Yeni Bir Güç Dengesi
Yorum Yaz